30 Eylül 2011 Cuma

James McAvoy


Az önce X-Men serisinin son filmini izledim. Hani James McAvoy'li olan. Serinin çizgi filmleriyle büyümüş biri olarak filmi beğenmemem garip olabilirdi, beğendim de. Ve fantastik filmlerden hoşlananlar için X-Men serisi çizgi roman uyarlamaları arasında en iyisi diyebilirim. Son film de öncekiler gibi aksiyonuyla, efektleriyle kendini izlettirmeyi başardı ama izlerken kafama bir şey takıldı.. James McAvoy'in neden hala oscar adaylığı yok? Narnia'yı izlediğimde küçük bir çocuk olduğumu düşünürsek ilk kez  Jane Austen'ın gençlik yıllarında geçen bir film olan Becoming Jane'de izlemiştim diyebilirim, James McAvoy'i. Aşığı ve şımarığı harika canlandırmıştı. Daha sonra Atonement gibi bir projede yer alması onu gözümden düşürse de Wanted da Angeline Jolie ve Morgan Freeman'ın arasında kaybolmadığını görmek beni oldukça şaşırtmıştı. Ve orada da rolünün hakkını vermişti böylece. Ve az önce X-Men'i izlerken otuzlu yaşlarının başında olan aktörün oscar zamanının geldiğini düşündüm. Acaba Akademi Komitesi de benim gibi düşünüyor mudur? Adaylar açıklandığında göreceğiz bakalım..

25 Eylül 2011 Pazar

Gecikmiş bir kutlama..

Hep ünlülerin doğum günlerini filan yazıyorum ya şimdi de geçmiş bir doğum gününü kutlamak istiyorum :)) Buraya yazma fırsatım daha önce olmadığı için üzgünüm.. 22 Eylül çok değer verdiğim iki insanın doğum günüydü.. Biri insanın hayatta az sayıda edinebileceği dostlardan biri ve sevgili blogumun tek üyesi :) Tanıştığımız günden beri her zaman yanımdaydı ve benim için gerçekten değeri büyük :) Diğeri ise beni ben yapan insanlardan biri.. İkisini de çok seviyorum ve mutlu, uzun ve hayırlı birer ömre sahip olmalarını diliyorum :)) Umarım ömür boyu hayatımda, kalbimde kalırlar :)) 

18 Eylül 2011 Pazar

Yeni yine yeniden

Ne kadar uzun zaman oldu buraya yazmayalı.. Şehir dışında üniversiteye gitmek isteyen varsa uyarayım hazırlık süreci tek kelimeyle işkence! Ama sonunda bitti veee artık İstanbul'dan yazıyorum :)) Şehrimden, arkadaşlarımdan, ailemden ayrılmak zordu tabi ki... Yine de bu İstanbul'un güzelliğini örtbas edemez.. Tüm o şiirler İstanbul hakkında yazılan daha bir anlamlı geliyor bu şehri görünce..
Ve yarın mimarlığa ilk adımımı atacağım :)) Amerikanlar ne der "It gonna be fun!!"